Yeni Nesil Kinetik Dell PowerEdge MX Blade Sunucular Veri Merkezindeki Problemlerinizi Nasıl Çözüyor?

Dell Technologies Veri Merkezi Sunucu ve Ağ Direktörü Nevcihan Matur yanıtlıyor

Günümüzde kullanıcı ihtiyaçları sürekli değişiyor. Değişimler ile beraber kurumların da bu değişime ayak uydurması ve talepleri karşılaması gerekiyor. Marketteki değişime ayak uydurmayan kurumlar kısa süre içinde pazar payı kaybetmekle beraber ciddi gelir kaybına da uğruyor. Kayıpların önüne geçmenin yolu da kurumun üretim, yönetim ve bilişim alt yapısının bu ihtiyacı karşılayabilecek kadar dinamik, esnek olmasıdır.

Dinamik kurum yapısı ile beraber bilişim alt yapısının da bu ihtiyacı karşılayabiliyor olması gerekmektedir. Klasik yapılar özellikle yönetim zorlukları, esneklikleri büyüyebilme potansiyelleri nedeni ile yerini yeni çözüm arayışlarına bırakmıştır. Yapılan araştırmalarda kurumların ana problemlerinin 5 ana başlıkta toplandığı görünmüştür.

1-Performans
2-Verimlilik
3-Yatırımın korunması
4-Ölçeklenebilirlik
5-Kolay yönetim

Performans:
Günümüzde artan ihtiyaçlar kullanıcıları daha hızlı yapılara yöneltmiştir. Dönen disklerin değişmesi, yerine SSD, NVME gibi chip bazlı disk teknolojilerinin gelmesi ile performansı arttırmıştır. İşlemcilerde artan çekirdek (core) ve saat hızları sistemlerin işlem gücünü arttırmıştır. Tüm bu artışlar kullanıcılar tarafında da “Hazır kaynak var daha da talep edelim” görüşünü ortaya çıkarmıştır. Sanallaştırma bu ihtiyacı en hızlı şekilde karşılamada kurumların yardımcısı olmuştur. Sanallaştırma ile beraber 10-20 olan sunucu sayıları 100’leri geçmeye başlamıştır. Yapılan araştırmalarda sanal sunucu (VM) arasındaki network trafiği dış dünyaya çıkan network trafiğinin kat ve kat üstünde olduğunu gösterir. Örnek vermek gerekirse bir çok kurumun internet çıkışı 100Mbit ve biraz üstündedir 1Gbit hızında veya üstünde çıkışı olanlar sayılıdır. Bu trafik terminolojide kuzey-güney trafiği olarak bilinir. Bu trafik sanal sunucular arasında ise 10Gbit’in çok üzerindedir. Bunun da nedeni tüm uygulamalar kendi arasında veri trafiği yapar ve bu işlem kurumun network trafiğinin %90 kadardır. Bu terminolojide doğu-batı olarak bilinir. Geçmişte 1Gbit’lik bir bağlantı sunuculara yeterken bugün 4 adet 10Gbit standart olmuş, 25Gbit birçok kurum tarafında kullanılmaya başlanmıştır. Bu da sunucunun daha yüksek network trafigi oluşturduğunun en basit göstergesidir. Bu trafik birçok kurumda top of rack olarak bilinen kabin üstü switchlerde sonlandırılır. Bu yapı ciddi miktarda port ve kablo kullanımı ile beraber karışık bir yapı sunar. Yapının sadeleşmesi sunucular arasındaki trafiğin farklı bir katmana geçmesi ile mümkündür. MX mimarisinde bulunan switchler 200Gbit port desteği, sunucuların kendi içerisindeki haberleşmesini kolaylıkla kuzey güney trafiğinden ayırarak yapar. Böylelikle hem karmaşa azalır hem de kabin üstü switchleri daha az yoğun olur. MX’in esnek mimarisi ilk günden yüksek performansı ile sizi gelecek network trafiğini karşılamanızı, sistemler arasındaki haberleşmenin en hızlı yapılmasını sağlar.

Efektif yapı:

Verimli ve çevik bir kurumların ortak noktası yapılan yatırımından maksimum faydayı almayı başarabilmektir. Sunucuların çalışması için işletim sistemleri önemli bir yer tutmaktadır. Bir çok kullanıcı işletim sistemini de mirror yani yedekli yapıda saklamak,  iş yükünden izole etmek için sunucu üzerinde bulunan disk yuvalarını 2’ser yada 4’er olarak ayırmaktadır . Sunucu üzerinde zaten az olan disk yuvası sayısını da daha az kullanarak efektif ligi azaltmaktadır. Bu günümüzde bir çok sistem yöneticisini de planlama yaparken hali hazırda karsısına çıkan en büyük problemlerdendir. Dell teknoloji uzun süredir bu sorunu çözebilmek için araştırma ve geliştirme yapmaktadır ve bunun sonunda BOSS teknolojisini geliştirmiştir. Bu sayede sunucu üzerinde standart disk yuvalarının kullanımı yerine sunucu üzerinde işletim sistemine ayrılmış yuvalar oluşturdu. Sistem yöneticilerinin yedeklilik isterleri için de sunucu üzerindeki raid kartına ilaveten anakarta direk entegre çalışan, port/slot kaybetmeyen raid kartı geliştirdi . BOSS card olarak bilinen bu kart işletim sistemini yedekli hale getirirken hep performansın düşmemesini  ve değerli olan disk yuvasını farklı işler için kullanımını sağlayarak effektifliği arttırmıştır.

Yatırımın korunması:

Yapılan IT yatırımının değişen iş ihtiyaçları karşısında güncelliğini koruması, mimarisinin bu esneklik ihtiyacına engel teşkil edecek şekilde tasarlanmaması çok önemli bir husustur.
Günümüzde şase tipi yada genel ismi ile “blade” olarak bilinen mimarilerde yapı ön taraftaki sunucular, arka taraftaki parçalar olarak bilinir. Bu parçalar işlevine göre SAS Switch, Fiber Switch, Ethernet switch, şase bağlantı switch olarak bilinir. Kullanıcı bu sayede esnek ve konsolide yapıya geçer. Burada ilk başta göz ardı edilen bir yapı daha vardır. “Midplane” olarak bilenen bu yapı sunucu ile switchleri birleştiren, üzerinde aktif parçası olmayan  devrelerden oluşan bir anakarttır. Bu anakart sistem üzerindeki tüm sunucu ve switch kaynaklarını birbirine bağlar. Her anakartın olduğu gibi bu kartın da üzerinde taşıyabileceği trafiğin de sınırları vardır. Her ne kadar bu sınırlar yüksek olsa da yeni gelen teknolojiler bu kartın kapasitesini kısa sürede zorlayacaktır. Esnek yapılarda bu kart nedeni ile bir çok kurum şaseleri değiştirmiş, mevcut yatırımını kullanamaz hale gelmiştir. MX mimarisi bu problemi gidermek için midplane kartını tasarımdan çıkarmıştır.  Kartın çıkması en büyük engel olan veri trafiği sınırını ortadan kaldırmıştır. Önek vermek gerekirse sadece switch değişimi ile beraber 100gbit’den 200Gbit’e geçilebilmekte, yıl içinde yeni gelecek 400Gbit’e geçilebilecektir. DELL MX ürünümüz şu an Endüstride tek “Midplane” yapısı olmayan yeni nesil şase ya sahip sunucudur.

MX mmarisi tararım aşamasında bir diğer problem olan yeni nesil işlemci desteği için de Intel ile görüşmüş, 3 nesil işlemcinin aynı şase içerisinde sorunsuzca çalışacak şekilde planlanmıştır.
Bu özellikler ile beraber mevcut yatırımın koruması, ufak tefek değişiklikler ile yeni ihtiyaçların karşılanması ve teknolojik değişimlerin uygulanması sağlanmıştır.

Ölçeklenebilirlik:

Rekabette ayakta durabilmek için tüm rakiplerden hızlı şekilde yeni hizmetleri pazara sürmek artık zorunluk halini almıştır. Her yeni eklenen hizmet kendisiyle beraber IT altyapısında bir genişlemeyi tetikleyecektir. Basit anlamda artan ihtiyaçlar ile beraber sunucu sayıları da da artmaya başlamıştır. Bu da kısa sürede şaselere sığmama ve performanstan ödün vermeden genişleyememe problemini ortaya çıkarmıştır. Yeni sunucular yeni şase gerektirmekte bu da beraberinde yeni problemler getirmektedir. MX kinetic mimarisi bu ihtiyaçları kolay karşılamak üzere geliştirilmiştir. Şase mimarisinde yeni sunucu ilave etmek kolaydır. MX mimarisinde ise yeni şase ile cluster büyütmek, yapıdaki sunucu sayısını arttırmak, network’u birbirine bağlamak sadece extender kartlar ile yapılabilmektedir. Bu kart otomatik olarak iki şaseyi birbirine direk bağlar. Bu bağlantı bir çok üreticide zincir (daisy chain) yani şaseler arasındadır. Bu 3. Şasedeki sunucunun 1. Saseye ulaşabilmesi için önce 2. şaseye uğramasına sebep olur. MX mimarisinde bu direktir (star topoloji). Bu sayede 80 adet sunucu yani 8 adet şase bir grup olarak en az netwok bağlantısı ile birbirine bağlanır ve efektif olarak haberleşir.

Kolay Yönetim:

Günümüzde büyüyen yapılar için bir çok üretici kendi ürünleri için farklı farklı yönetim yazılımları geliştirmektedir. Bu yönetim yazılımları daha çok belirli bir donanım mimarisi için olup farklı donanımlar için ara çözümler ile entegre edilmeye çalışılmaktadır. Üreticilerin kendi farklı ürünleri için farklı yazılımları olmasının yanında durumu daha da zorlaştıran bir husus ise kurum içinde farklı üreticilerin ürünlerin bulunması durumudur bu da kendi içinde farklı yazılımları barındıran farklı yönetim yazılımı adacıkları oluşmasına sebebiyet verecektir.

MX mimarisi Dell Urun portföyünde çok uzun süredir olan Open Manage yazılımına direk entegre olarak gelmektedir. Open Manage yazılımı Dell ürün ailesinde olan tüm sunucuları form faktör bağımsız bir şekilde ister şase, ister modüler, ister rack ister tower tipi olsun yönetimi ile beraber patch, firmaware ve os upgrade işlemlerini de yapabilmektedir. Yönetim tarafındaki bu kolaylıklar ile destek tarafını da birleştirerek sistemin proactive olarak izlenmesini, olası hatalarda yada hata oluşmadan yurt dışı destek ekibinin müdahalesini, gerekirse parça değişimi hızlandırır. Bugün tüm kurumlarda farklı marka donanımlar ve yazılımlar da  olmaktadır. Open Manage piyasada yoğun olarak kulanılan diğer üreticilerin ürünlerini de yönetebilmektedir. Bu destek her geçen gün artmaktadır ve içeriği zenginleşmektedir. Güncel destek listesini Dell Open Manage sayfasında takip edebilirsiniz. Dell yönetim yazılımları hali hazırda alt yapınızda olan bir çok ürün ile entegre olarak MX sistemlerinizi de alıştığınız yönetim yazılımları üzerinden yönetmenizi sağlar. Bu yönetimi kolaylaştırdığı gibi problem anında müdahalenin de daha kolay yapılmasını, etkilenen bir çok arabirimin de belirlenmesine yardımcı olarak çözümü kolaylaştırır.

About the Author: Dell Technologies