Son 25 yıldır, teknoloji çözümleri endüstrisinde çalıştığım ve gerçekten heyecan verici iş trendlerine tanık olduğum için şanslıyım. Son yıllarda en öne çıkanlar trendlerden biri de verilerin yükselişi oldu. Tüm internet kullanıcılarının üçte birinden biraz azı EMEA bölgesinde yer alıyor ve her biri her dakika yaratılan kentilyonlarca bayt veriye katkıda bulunuyor. Ancak şirketlerin yarısından fazlası o verilerden yararlanmıyor. Şirketlerin kullanabilecekleri bu kadar çok işlenmemiş ve kullanılmamış bir potansiyel olmasına karşın neden böylesi değerli veriler veri merkezlerinde unutuluyor?
Müşterilerimizle konuştuğumda, verileri kullanmanın avantajlarını anladıkları açık. En gelecek vaat eden ve kârlı iş fırsatlarından bazılarına, verilerin yön verdiğini biliyorlar. Verilerin ne kadar değerli olduğu hakkında yazılar okuyorlar. Sonuçta, dünyanın en büyük altı şirketinin hepsi de veri şirketleri. Ve dünyanın her yerindeki birçok kuruluş gibi olabildiğince çok veri toplanmaya başlıyorlar. Ancak kullanılmazsa veriler gerçekten değerli midir?
Verilerin gücünü açığa çıkarmak CIO’lar için yeni bir sınav haline geldi. EMEA’daki büyük veri hareketi konusundaki deneyimlerimden, verilere dayalı dört güncel iş trendi görüyorum.
Dijital Dönüşüm
Dijital dönüşüm son zamanlarda işletmeler arasında en büyük yatırım alanlarından biri oldu; verimlilik ve inovasyon vasıtasıyla büyümeyi destekleyen önemli bir etken işlevi görüyor. IDG’nin dijital şirket araştırmasına göre, kuruluşların %89’u önce dijital bir iş stratejisi benimsediler ya da benimsemeyi planlıyorlar. Dijital dönüşümden gerçekten faydalanmak için verilerin stratejik BT yatırım kararlarına yön verilmesine yardımcı olması ve hangi alanların beklendiği gibi performans sergilediğine dair içgörü sağlaması gerekir.
Yapay Zeka
Yapay Zeka müşterilerimiz için çok önemli bir konu. Forrester’a göre, kuruluşların %70’i bu teknolojiyi bu yıl kullanmaya başlayacak. Söz konusu Yapay Zeka olduğunda, bir makine sadece bağladığınız veriler kadar akıllı olabilir. Tıpkı gerçek insanlarda olduğu gibi, eğer bir Yapay Zekayı bilgiye aç bırakırsanız zeki olmakta sorun yaşar. Algoritmalara ne kadar fazla veri beslenirse, o kadar hızlı öğrenebilir ve kestirimci analizi iyileştirebilir. Başarılı makine öğrenimi, büyük ve geniş veri setlerine bağlıdır.
Veri ile Yapay Zeka arasındaki ilişki, çift şeritli bir caddeye benzer. Yapay Zeka daha akıllı bir hale geldikçe, veri setinde bizim bulamayacağımız döngüleri ortaya çıkarabilir. İnsanların aksine, Yapay Zeka basit bir şekilde, herhangi bir bilinçdışı önyargı olmadan, hangi sayıların bağıntılı olduğuna bakabilir ve bu da devasa veri setlerindeki ilişkilerin bulunmasına yardımcı olur.
Nesnelerin İnterneti
Nesnelerin İnterneti’nin geniş bir konu olduğunu söylemek, onu biraz hafife almak olacaktır. Bu teknoloji şemsiyesi dahilinde mevcut olan fırsatlar, üretimden sağlık hizmetlerine kadar her şeyi kapsar. Nesnelerin İnterneti’ndeki patlama B2B alanında sürdüğü için, on milyarlarca veri toplama aracı daha çevrimiçi hale getiriliyor ve bu da giderek daha fazla veri üretilmesine neden oluyor. Bu kadar büyük miktarlarda veri, beraberinde depolama sorununu da getiriyor. Veri düzenlemeleri ve ihlalleri sürekli haberlerde yer alırken, kuruluşların verilerini nasıl ve nerede sakladığı, nasıl kullandığı önemli bir husustur.
Akıllı Araçlar
Bu hususların her birinin EMEA bölgesinde bir araya geldiğini gördüğümüz bir sektör de özellikle Fransa ve Almanya’daki akıllı otomobillerdir. Gelen verileri gerçek zamanlı olarak işlemenin yanı sıra bilinçli kararlar verebilen yerleşik bir sistem gerektiren, tamamen otonom araçların dahil olduğu bağlantılı araçlar sektörü hızla ilerliyor. Bununla birlikte, bu noktaya gelmek, makineyi eğitmek için milyonlarca kilometrelik veri toplanmasını gerektirir. Veriler, üreticilerin sundukları hizmetler arasındaki ayırt edici özellik olacaktır. Bağlantılı otomobil örneğinde, otonom araçları gerçeğe dönüştürmeden önce eğitilebilmeleri için devasa bir veri seti (eksabaytlardan bahsediyoruz) gerekli olacaktır.
Şirketler için en umut vaat eden dönemlerden birini yaşarken, müşterilerimizi güçlü bir veri stratejisine doğru yönlendirme konusunda nasıl yardımcı olabileceğimizi görmekten heyecan duyuyorum. İyi haber şu ki, teknoloji hızla gündemin üst sıralarına yükseldikçe, daha da fazla veri kullanılacak. Yapay Zeka Zirvesi’ndeki sunumumuz esnasında, analize giden verilerde 100 kat artış öngörmüştük. Böyle bir şey olursa, EMEA bölgesindeki birçok sektörde yeni olanaklar ve yenilikler patlaması görmemiz çok olası.
Sonuçta veriler, dünya genelinde hizmet ve ürünlerin daha iyi hale getirilmesine yardımcı olarak, müşterilerimizin dijital büyümeleri ve stratejilerinin temel taşı olarak kalıyor. Bugünkü ve gelecekteki teknoloji trendlerinin gerçek potansiyelini görebilmemiz için şirketlerin, topladığımız verileri kullanma konusunda hâlâ yapmaları gereken çalışmalar var. Verilerin gücünü açığa çıkarmak, sadece bilgi toplama yarışı değildir; verilerin yakalanmasından veri merkezine ve ardından da doğru zamanlarda, doğru sistemlere ulaştırılmasına kadar bütüncül bir yaklaşım gerektirir.
Ufukta gerçekten de yepyeni olasılıklar görünüyor!
