Sağlık ve Teletıp: Günümüz Sağlık Ortamında Dijital Dönüşüme Neden İhtiyacımız Var?

Sağlık sektöründe dijital dönüşüm yetersiz kalmıştır. Dijitalleşmiş bir endüstri çağında yaşarken, farklı şekil ve büyüklüklerdeki sektörlerin daha geniş veri kümelerinin verebileceği fikirlerin avantajlarından yararlandığını görüyoruz.

BT’deki ilerlemeler, çalışanların iş yüklerini daha iyi önceliklendirmelerine ve çalışanların becerilerini en iyi şekilde geliştirmeye odaklanmalarına olanak sağlayarak yeni bir potansiyel doğurmuştur. Perakende ve turizm sektörleri büyük ölçüde çevrim için çalışırken, banka hesap ekstreleri ise elektronik ortamda sunulmaktadır. Ancak, sağlık sektörü çağın gerisinde kalmış ve klinisyenler üretkenlik baskısı yaratan yetersiz BT sistemlerinin ağırlığı altında ezilmektedir.

Doğru Dönüşüm karşısında Aldatıcı Yükseltmeler

Dijital sağlık alanında bazı gelişmeler olsa da gereken dönüşüm sağlanamamıştır. Birçok durumda, analog ortamdan elektronik ortama basit bir dönüşüme indirgenmiştir. eReferral, ePrescribing ve eHealth kayıtları köklü bir değişim getirmiş gibi görünse de gerçekte sadece analog form ve süreçlerin aynı şekilde elektronik versiyonlarına aktarılması söz konusudur. O durumda bile Elektronik Tıbbi Kayıt Benimseme modeline göre Avrupa’da kağıttan dijitale sadece %3’lük bir geçiş olmuştur.

Sağlık alanındaki birçok süreç kesintiye uğramaya hazır durumda. Bu ortamlardaki eski BT ve hiç benzeşmeyen sistemler genellikle uygulama amaçlarının aksine çalışıyor. Bir hastanede hasta verileri için birlikte çalışılabilirlik sorunları ve kullanıcı adaptasyonunda uyuşmazlıklar yaratan birçok farklı sistemin bulunabilmesi bunun bir örneğidir. Bunu göz önünde bulundurduğumuzda McKinsey’e göre kültür ve düşünce yapısının, dijital dönüşümün önündeki büyük engeller olduğuna şaşırmamak gerekir.

Ayrıca, sağlık alanında doğru dijital dönüşümün önündeki en büyük engel ise kesinti süresi ve güvenlik risklerinin bir seçenek olmadığı sürekli değişen bir ortama dikkatle yaklaşmayı gerektiren büyük risklerdir.

Dijital dönüşümü hayata geçirme 

Sağlık kuruluşları bakım hizmetlerini iyileştiren, riskleri azaltan ve maliyetleri düşüren yeni dijital teknolojileri nasıl uygulayacağını gözden geçirmelidir. Sağlık sektörü dijital dönüşümü hızlandırmak istiyorsa, şüphesiz bununla ilgili yapmaları gereken şudur: Teknolojilerini modernize ederek, süreçleri otomatikleştirerek ve BT operasyonlarını kolaylaştırarak Sağlık BT (HIT) alanını etkili bir şekilde en üst seviyeye çıkarmak.

Ancak, bu birdenbire başarılabilecek bir şey değil; CIO’lar ve CTO’lar dijitalizasyonu nasıl başarabilecekleri ile ilgili savaş planlarını hazırlamalıdır. İlk adım şu anda nerede olduğunuzu belirlemektir. BT alt yapınızın sağlamlığını ve eksik alanlardan hangilerini teknolojinin en iyi şekilde destekleyebileceğini saptamanız gerekir. Bu, sunucu, depolama ve ağ dahil olmak üzere BT cihaz ihtiyaçlarından personele kadar alt yapınızı yükseltmeniz gerektiği anlamına gelir.

Bu noktadan sonra, tahmini analizlerden ve yapay zeka/makine öğreniminden giyilebilir cihazlara ve HIT satıcılarına, uzmanlara ve ortaklara kadar uzanan, hızlı bir şekilde ortaya çıkan dijital teknolojileri en iyi şekilde nasıl uygulayabileceğinizi görebileceksiniz.

Savaş planınıza aynı zamanda teknolojiyi nasıl hayata geçireceğinizi ve ön cephede nasıl karşılanacağını da dahil etmelisiniz. Sağlık alanında dijital dönümüşün en çok unutulan ancak en zor kısmı insanların mevcut rutinlerini değiştirmeleri ve insanlara normalin dışına neden çıkmaları gerektiğini anlatma zorluğudur.

Sağlık alanının geleceği şu an

Önümüzdeki 15 yılda Dünya Sağlık Örgütü büyüyen ve artan nüfus dolayısıyla klinisyenlere daha fazla ihtiyaç olacağını öngörmektedir. Buna rağmen, 18 milyon klinisyen Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı karşılayamamaktadır. Artan hasta bakımı seviyesi taleplerini karşılayabilmek için sağlık çalışanlarının tam donanımlı olduklarından emin olmak istiyorsak, teknolojinin bu ikilemlere avuntu değil çözümler sunması gereklidir.

Örneğin teletıp, insanların acil olmayan durumlarla ilgili evlerindeyken tıbbi tavsiye almaları için gece gündüz erişim sağlayarak bu sorunu çözmeye yardımcı olabilir. Bunun örneğini, halihazırda NHS 111 servisinin tüm gün ücretsiz tıbbi tavsiyelerde bulunduğu Birleşik Krallık’ta [mümkünse yerel herhangi bir örnek girin] görüyoruz. Gece yarısı bir sağlık sorunu ortaya çıkarsa, tavsiye vermek veya hastayı acil servise yönlendirmek için teletıp elimizin altında. Maliyet açısından etkili ve erişilebilir bir kişiselleştirilmiş bakım sunuyor.

Giyilebilir cihazlar aracılığıyla teletıp ile ilgili birçok olasılık mevcut. Uyku kalitemizi takip etmek, kalp hızımızı görüntülemek veya mevcut tıbbi durumlarımız ile ilişkilendirmek için onları kullanıyoruz. Dijital dönüşüm her ne kadar karmaşık olsa da halihazırda geniş kapsamlı kullanılan teknolojiyi uygulamak kadar basit olabilir. Çoğumuz adımlarımızı saymak için telefonlarımızı kullanıyoruz, bu nedenle uzaktan konsültasyon için telefonlarımızdaki uygulamalara erişim sağlama konusunda adaptasyon sorunu yaşamayacağız.

Şirketlerin %57’si klinisyenlerin, tahmin edilebilir veri analizi sayesinde %25 zamandan tasarruf edebileceğine inanıyor

Yapay zeka, zamanı az olan klinisyenlerin kişiselleştirilmiş bakıma yönelik yığılmış talebi karşılamaları amacıyla birlikte işlem görebilen verilerin üstesinden gelmesini sağlayacaktır. Ayrıca, yapay zeka araçları derin öğrenme sayesinde doktorların hasta semptomları göstermeden aylar önce hastalıkları tespit etmesini ve karşılıklı bakım yerine proaktif bakım sunmasını sağlayacaktır. Genetik bilgi ve gerçek zamanlı veriler ile doktoru ziyaret etmeden önce olası sağlık sorunlarının belirlenebileceği bir dünya hayal edin.

Bu sayede, sağlık alanının geleceği hastalıkları tedavi etmek yerine sağlıklı olma durumunun sürdürülebilmesi anlamına gelecektir. Bu, banyoya gidip kan basıncınızı, kalp atış hızınızı ve vücut ısınızı ölçen yüksek hassasiyete sahip sensörlere sahip akıllı aynanıza bakmak anlamına gelebilir. Yapay zeka, sıcak havadan dolayı yüksek vücut sıcaklığına sahip olduğunuzu ve makine öğrenimi de bunun normal bir durum olduğunu bilecektir. Sağlık planlarında erken tanı ve önleyici önlemler daha büyük yer tutacaktır.

Mevcut küresel iklimde bu kullanım senaryolarının gelişimi son derece hızlıdır.  Bu cihazlardan toplanan verilerin doğrudan doktorların sağlık kayıtlarına yüklenmesini etkin kılmak, klinisyenlerin zaman kazanmasının yanı sıra uzun vadede sağlık hizmetinin daha ulaşılabilir olmasını ve uzaktan tıbbi tavsiyenin daha kolay olmasını da sağlayacaktır.

Sağlık dünya çağında multi trilyon dolarlık bir sektördür. Teknolojinin klinisyenlerin çalışma şeklini değiştirme ve yeni jenerasyon klinikleri oluşturma potansiyeli mevcut. Teknolojik bariyerleri ve zorunlu teknoloji ile klinisyenlerin harcadığı ek zamanı ortadan kaldırmak, hastaların bakımı ve hayat kurtarmak için daha fazla zaman demektir.

About the Author: Dell Technologies