Dell Technologies ile SOCAR Türkiye’nin teknoloji alanındakiişbirliği çok uzun yıllara dayanıyor. SOCAR Türkiye personelinin kullandığı bilgisayarların temini ile başlayan bu süreç daha sonra sunucu, veri yedekleme ve depolama ürünleri gibi, kısacası veri merkezi çözümlerini içeren projelerle devam ediyor. SOCAR Türkiye BT Altyapı ve Servis Yönetimi Grup Koordinatörü Akın Börekçi ve Dell Türkiye Kurumsal Müşteri Direktörü Semiha Gök ile işbirliği yapılan projeler konusunda bir söyleşi gerçekleştirdik.
Akın Börekçi’nin verdiği bilgilere göre de bu işbirliği 10 yıldır devam ediyorve son 2 -3 yılda da daha büyük boyutlara ulaştı. Akın Börekçi, “Özellikle son kullanıcı ekipmanları, Hyper-Converged sistemler, klasik platformlardaki depolama ve sunucu gibi alanlarda Dell Technologies ile işbirliğimiz artıyor” dedi.
Dell Technologies Türkiye Kurumsal Müşteri Direktörü Semiha Gök de, “SOCAR Türkiye; Dell, EMC, Dell EMC olarak sektörde bulunduğumuz tüm dönemlerimizde bizim iyi bir müşterimizdi” diyerek işbirlikleri hakkında şunları söyledi: “Biz bu süreçte Dell Technologies ve EMC birleşmesi ile büyüyüp nasıl yenilendiysek SOCAR Türkiye de bünyesine kattığı yeni şirketler ile büymeye devam etti. İzmir/ Aliağa da büyük bir petrol rafinerisi inşa etti ve onu aktif hale getirdi. Tüm bu süreçleri SOCAR Türkiye ailesi ile birlikte yaşadık ve onlara mümkün olduğunca BT ve teknoloji tarafında çözümlerimizle destek olduk. SOCAR Türkiye ve Dell Technologies iş birlikteliği son kullanıcı ürünleri ile başlayıp, sonrasında veri merkezi çözümleri ile devam etti. Bu iş birlikteliğinin halihazırda olduğu gibi katlanarak uzun soluklu olması en büyük temennimiz. SOCAR Türkiye zaman içerisinde, tüm çözüm ve ürünlerimizi bünyesinde kullanan ,bizim için çok güçlü bir referans haline geldi.”
“Dell Technologies ile çalışmanın faydalarını pandemi sürecinde de gördük”
SOCAR Türkiye’nin Türkiye’deki iştirakleri açısından bu projenin önemi oldukça büyük. Aliağa, İzmir STAR Rafinerisi’nde gerçekleşen projede kullanılan tüm BT varlıklarında Dell Technologies çözümleri konumlandırıldı. Akın Börekçi, konuyla ilgili olarak, “Dell Technologies tarafındaki arkadaşların yetkinlikleri, ürünlere hakimiyetleri, Türkiye’deki çözüm ortakları – özellikle İzmir lokasyonu bizim için kritik bir alandı – yedek parça, donanım, hızlı destek gibi konular Dell Technologies ile çalışmamızın önemli unsurları oldu. Bununla birlikte özellikle yedekleme, client teknolojileri üzerine hareket ettik. Pandemide bu stratejimizin çok büyük avantajlarını yaşadık. Çünkü biz genellikle mobiliteye ağırlık veren bir firmayız. Tüm personelimizi pandeminin başlangıcından itibaren evlerine gönderdik. Hepsinin taşınabilir bilgisayarları olduğu için problemsiz bir şekilde hayatlarına devam ettiler. Bulut sistemini çok kullanmadığımız, bunun yerine on-premise yapılı güçlü Dell Technologies çözümleri kullandığımız için son dönem bizim için başarılı bir süreç oldu” dedi.
Tüm yapılar konsolide ediliyor
SOCAR Türkiye son dönemde büyük bir entegrasyon projesini hayata geçirdi ve geçirmeye de devam ediyor. Dolayısıyla büyüyerek devam eden bu projede konsolide çözümler de büyük öneme sahip. SOCAR Türkiye tüm yapılanmasını sürekli konsolide ettiği için kullandığı teknolojilerin de bu gelişime uyum göstermesine özen gösteriyor. Özellikle STAR Rafineri ve Petkim’de depolama sistemlerini konsolide ettiklerini belirten Akın Börekçi, “Ağırlıklı olarak klasik mimarideki Dell Technologies sunucularını, yedekleme ünitelerini kullanıyoruz. Bunların karşılıklı replikasyonları için aynı platformların kullanımını sağlıyoruz. Bunun dışında, yakın tarihte Operasyon Teknolojileri ekipleri ile beraber Petkim’in özellikle OT tarafındaki modernizasyon çalışmaları sebebiyle Hyper-Converged sistemler bünyemize dahil oldu. Burada da aktif olarak Dell Technologies çözümleri kullanıyoruz” dedi.
SOCAR Türkiye’de bir holding ofisiyle açılışını ilk yaptığında daha çok son kullanıcı ürünlerine ihtiyaç duyan, bunun yanı sıra veri merkezini de dönüştürmek isteyen bir kurum pozisyonunda bulunuyordu. Aynı zamanda kendi bünyesine kattığı firmalarla da bu transformasyonu sağladığı için bunu mümkün olduğunca Dell Technologies ile birlikte yapmaya başladı. Parçalı ihtiyaçların nasıl konsolide edilebileceği konusunda iki firmanın elemanları tarafından fikirler üretildi. “Özellikle veri koruma ve yedekleme çözümlerinde müşterilerimizin acil ihtiyaçlarını karşıladık. Üzerinden geçen belirli bir zaman sonrasında verinin büyümesi, müşterimizin ortamının büyümesi takibinde verisinin güvenliğinin daha önem kazanmasıyla konsolide ettiğimiz bir back-up yapısını müşterimize transforme ettik” diyen Semiha Gök, şu bilgileri verdi: “Endüstriyel BT tarafında da çok yakın bir zamanda Operasyon Teknolojileri ekipleri ile beraber bir transformasyon projesi başlattık. Şimdiye dek kullanılan sunucu, storage ürünlerinden ve mimariden müşterimizin daha fazla fayda sağlaması, aynı zamanda uzun dönemli perspektifte toplam sahip olma maliyetini düşürmeyi de öngörerek büyük bir Hyper-Converged projesi yaptık ve teslimatları da yapıldı. Parçalı yapıya sahip gibi görünse de SOCAR Türkiye aslında tek bir elden yönetiliyor. SOCAR Türkiye bünyesinde Akın Bey in yönetiminde ekibi ile titizlikle yürüttüğü bir BT transformasyon süreci var . Bu süreci bazı adımlara ayırarak yönettiler. Çünkü tek seferde bu transformasyonu yapmak bu kadar büyük yapılarda mümkün değil. Ağır olmasa da çok hassas, düşünülerek hareket edilen bir süreç vardı. Biz de üretici firma olarak bu sürece elimizden geldiğince destek olmaya çalıştık.”
Projede kalifikasyonu yüksek iş ortakları yer aldı
Donanımlı iş ortaklarının bu tarz projelerde ve müşteri yönetiminde Dell Technologies ile birlikte hareket etmesi Dell Technologies için oldukça önemli bir konu. “Dell Technologies bu yüzden kalifikasyonları yüksek seviyede olan iş ortakları ile çalışmayı tercih ediyor. Ancak sadece iş ortaklığı bu süreçte bizim için yeterli değil. Aynı zamanda hem teknik hem de satıştan sorumlu arkadaşlarımız projeye dahil oldular” diyen Semiha Gök’ün verdiği bilgilere göre; projelerin teslim takviminde tüm kurulumları, kurulum sonrası hizmetleri gerçekleştirecek olan Dell Technologies elemanları da süreçlere dahil oldu. Gök, “Aslında Dell Technologies her projede tüm iş birimlerindeki elemanlarını sürece dahil ediyor. Hyper-Converged mimariden sorumlu 3-4 kişinin katıldığı, aynı zamanda benim, OT ve BT ekiplerinin, iş ortağımızın olduğu geniş katılımlı toplantılar yapıp, doğru çözümü ortaya koyarak hareket ettik” dedi.
Dell Technologies açısından Hyper-Converged yapının amiral gemisinin VxRail olduğunu belirten Semiha Gök, bu çözüm ve süreçler konusunda şunları söyledi: “VxRail ürünümüz VMware ile birlikte geliştirildi. VxRail ile müşterimize sadece tümleşik hale getirilmiş bir çözüm sunmuyoruz. Belirli bir Cache e sahip storage alınıyor, ancak o storage’ın doluluk oranı belirli bir seviyeye geldikten sonra yeni bir storage, ya da bunu destekleyecek sunucu altyapısı alınıyor. Böylece veri merkezinde zaman içerisinde ürün siloları oluşuyor. Veri merkezinin yönetimi, operasyonel maliyet, ürün maliyeti gibi konular da ayrı sorunlar oluşturuyor. Hyper-Converged mimarilerde bu durumları sorunsuz planlayabildiğiniz için çok daha avantajlı bir altyapıya sahip olabiliyorsunuz. Aynı zamanda sanallaştırma platformu ile storage ürünlerine çok fazla yatırım yapmadan VxRail üzerinde büyüyerek devam etme şansınız oluyor. Hem güvenlik hem de yönetimsel olarak müşteri adına çok doğru bir çözüm olduğunu düşünüyoruz. Bazı sektörlerde ve müşterinin kullandığı bazı birimlerde çok uygun olmayabilir; ama SOCAR Türkiye, Petkim tarafındaki endüstriyel BT için VxRail çok uygun bir çözümdü ve projede ciddi katkı sağlayacağını öngörüyoruz.
Ürün teslimatı yapıldıktan kurulum takvimi OT ekibi ile birlikte belirlenece ve ardından tüm kurulumlar parça parça yapılacak. Çünkü belirlenmiş olan lokasyonlar ve operasyonlar arası replikasyonunun nasıl yapılacağı detaylı olarak organize edilecek. Bu çalışma birkaç aşamalı olacak. Biz de kurumsal veri güvenliği açısından bu şekilde ilerlemeyi önemli buluyoruz.”
“OT alanına temas etmesinden dolayı çok önemli bir yatırım tercihi oldu”
Hyper-Converged mimari, Petkim’in OT sistemlerindeki bir alana temas etmesinden dolayı çok önemli bir yatırım tercihi oldu. Dolayısıyla kompakt yapıları kolay yönetebiliyor olma özelliği, yapıları tek elden yönetme ve bunları sürekli güncel tutma açısından çok önemli bir unsur olarak öne çıktı. “Doğru büyüme stratejisi, buna bağlı olarak yönetim kabiliyetlerinin daha rahat olmasından dolayı Hyper- Converged gerçekten doğru bir mimariydi” diyen Akın Börekçi, şöyle devam etti:
“Hyper-Converged ürünleri geleneksel mimariye göre çok daha doğru bir tercih durumundaydı. Biz, sınırsız ekipleri, sınırsız kaynakları olan şirketler değiliz. BT ve OT ekiplerimiz sınırlı ve emek-yoğun bir çalışma içerisindeler. Bu yüzden kaynaklarımızı doğru optimize etmek için onların operasyonel süreçlere daha az vakit ayırıp inovasyon konularına daha fazla vakit ayırmalarına yönelik süreçlerin gelişeceğine inanıyoruz. Gördüklerimiz, test sonuçlarımız da bize bu sonuçları veriyor.
Hyper-Converged odaklı çalışmamızı bu yıl içinde bitirmeyi planlıyoruz. Daha sonra da OT tarafından çıkıp bunları diğer iş süreçlerimizde, ERP ya da diğer platformlarda da kullanmayı hedefliyoruz. Yeni donanım yatırımları geldikçe de önceliği Hyper-Converged sistemlere vererek gitgide büyüyeceğiz. İstanbul, İzmir, Bursa ve Kayseri’de olmak üzere toplam 5 veri merkezimiz var. Muhtemelen gelecek yıllarda buralarda da Hyper Converged yapılara döneceğiz.”
Hyper- Converge ile regülasyon süreçleri de kolaylaşıyor Rafineri, petro kimya, depolama gibi çok farklı iş birimleri bulunanSOCARTürkiye,aynızamandafarklıregülasyonlara da tabi bir kurum. Özellikle bulut kullanımı bu alanda çok sorgulanan bir konu. Bilgi güvenliği, sistem güvenliği, veri güvenliği gibi konularda da birtakım regülasyonlara tabii bulunuluyor. “Bu yüzden on-premise yatırımlarımız bir süre daha devam edecek. ERP ile OT sistemleri birbirleriyle çok yakın çalıştıklarından dolayı yan yana durmaları her zaman daha avantajlı oluyor. Bu açıdan da bir süre daha platformları içeride tutmaya devam edeceğiz” diyen Akın Börekçi, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Hyper-Converged sistemler, bizim yeni girdiğimiz sistemler. Operasyonel sistemleri bir nebze bile geliştirecek alan sağlamak, teknik ekiplerimiz için muhteşem bir dönüşüm olacak. Bu konunun iş tarafına da yansımaları olacak. Daha raporlanabilir bir yapının ortaya çıkması, bunlara bağlı olarak karar-destek süreçlerinin daha iyi beslenmesi, maliyetlerin düşürülmesi, operasyonel süreçlerin daha optimize hale gelmesinden dolayı iş birimlerimizde oldukça olumlu geri bildirimler alıyoruz.
Bizim ekiplerimiz yönettikleri sisteme çok hakim insanlar. Çalıştığımız üreticilerin de kendilerinden daha üstte olmasını bekliyorlar. Standart bir üretici ya da iş ortağı bizim ekiplerimizi tatmin etmiyor. Bu konuda da Dell Technologies ekipleri ile her türlü detayı edinebildiğimiz, planlamada, implemantasyonda ya da devam eden destek süreçlerinde çok iyi bir sinerji yakaladık.
Bizim BT alanındaki entegrasyon çalışmalarımız çok yoğun bir şekilde devam ediyor. Buna bünyemize en son katılan Kayseri Gaz, Bursa Gaz gibi şirketlerin altyapılarını konsolide ederek devam edeceğiz. Burada da Dell Technologies ile çok yakın planda çalışacağız. Sunucu, storage, yedekleme mimarilerinin iş sürekliliğine katkılarını genişleteceğiz. Bunlara Hyper-Converged, yenileme altyapıları ile devam edeceğiz. Dünyadaki birçok üretici özellikle fidye, yani ‘ransomware’ atakları ile karşılaşıyor. Bu konuda da Dell Technologies ile görüşmelerimizi yaptık. Yedekleme sistemlerinde bunlara karşı önlemler alma planlarımız var. Kullanıcı ekipmanları konusunda da çok yakın bir şekilde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Yeni teknolojilere, yeni altyapılara her zaman
açığız.”
Özellikle siber güvenlik tarafında, ransomware ataklarını engelleyecek veri güvenliği çözümlerine sahip olduklarının, önümüzdeki yıl bu projeleri SOCAR Türkiye ekipleri ile birlikte yapma niyetinde olduklarının altını çizen Semiha Gök, sözlerine şöyle sonlandırdı: “Aynı zamanda SOCAR Türkiye’nin bir dijital dönüşüm süreci de var. Bu süreçte de olabildiğince müşterimizin yanında olmak istiyoruz. 2022 yılında da bununla ilgili bir çalışma başlatacağız. SOCAR Türkiye ekibi ile çalışmaktan inanılmaz keyif alıyoruz. Donanımlı, işine gayet hakim bir ekip. Bize aktif geri dönüş veren bir ekip. Bu da çok hoşumuza gidiyor. Yurtdışındaki mühendislerine, geliştirecek hususların ne zaman geliştirileceğine ilişkin birlikte mail gönderdiğimiz de oluyor. Akın Bey’in yönettiği ekip, çok büyük, geniş bir ekip. Ekipteki herkesin farklı sorumlulukları var. Çok rahat iletişim kurabildiğimiz, çözüm noktasında da takım çalışmasına çok yatkın bir ekip. Bu yüzden onlarla çalışmaktan çok mutluyuz. Umarım bu, uzun yıllar devam eder.”